ARKADAŞLARIM
Her geçen gün, bir
büyük ömür, hatırlatır, yaşatır, düşündürür bizleri.
Nasıl geçti, geçiyor
yanımızdan fark edip etmeyerek.
O gülüşler, kahkahalar,
o gam yemez, sırıtan yüzler, dudaklar.
Dertler açılır, dinlenir,
görüşüp, tartışılır, ortak aranmaz zira hepimiz birimiz içiniz.
Okullar okundu, kitaplar
devrildi, kafalar doldu, hepimiz dağıldık.
Sesiz bir günde, sesiz
bir köşede geçen bu günlerin filmi oynanır her birimizde.
İnkâr etmek ne gerek, bu bizim geçmişimiz, istesek de, istemesek de sen
beni sevdin, ben seni.
Bu bir gerçek yalanlamak olamaz zira o bizim, bizim kalacak.
Aynalara bir emir edip durdurmak mümkün olsa geri dönmek isterdim heyecan
dulu tatlı günlere.
Karlı günde bol pudra şeker serpilmiş gözleme, mösyö Moiz’in lezzet dolu
köftesine.
Arada bir bıyık terlediğinde sınıf asıp Ağa Cami’ye Şam işi yer, kuvvet gösterir.
İnci’den profiterol yan kapıdan volta edip pırr çık, bir gülüş, bir alkış.
Artık bütün bunlar bir ‘’nostalji’’ diyene bahane, bunu yazarım, bunu söylerim.
Arkadaşlık bir keredir, ya bağlanırsın, ya çözülürsün.
Bu örülmüş örgü bir yerden çözülse de bir yerde kopar durur, gerisi kalır.
İnat etme ne sen beni ne ben seni unutmak, nerede? Geçen bizlerin, gelecek
hiç mühim değil.
AŞKELON 25.01.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder