20 Ocak 2014 Pazartesi

ÖNSÖZ



…………………………………………………………………………………………………..
Önsöz
…………………………………………………………………………………………………..

Biz insanlar hayatımız boyunca yaşantılarımızı, geçen olaylarımızı, sevinç ve üzüntülü anlarımızı, yalnız tek şahıs olarak geçirdiğimizi zannederiz. Hakikatte etrafımızdaki insanlar buna tam ortaktırlar. Ancak bu akış içinde iken bunlar farkında olmayıp unutulur gider. Yaş ve zaman akışında, benzer olaylar, unutulan etraf insanlarını, olayları hatırlatır ve onlardan örnek alınarak aynı yanlışları tekrarlamamağa çalışılır. Ne demişler ’’Geçmişini hatırla ki aynı yanlışa düşmeyesin’’
Geçmişi hatırlamak her zaman hoş olmasa bile o bizim geçmişimiz silmek, unutmak mümkün değil.
Unutulmuş gibi zannedilen olaylar yaşantılar, çehreler zihnin bir yerinde saklanır, orda durur, kalır. Onu yüzeye getirmek için çok küçük bir kıvılcım, bir deja vu, bir söz, bir hikâye yeterlidir.
Yazmağa gayret ettiğim bu hayat hikâyesi esnasında geçen uzun senelere rağmen her kelime,  her satır, her paragraf, her sahife geçen olayları, insanları, yerleri, kokuları, renkleri birbirlerini takip edip hatırladıkça, kelime kelimeleri, satır satırları, sahife sahifeleri takip etti ve bu anlardan sonra olayları tekrar yaşadım. Unuttuğum insanlarla haşır neşir oldum, unuttuğum oyunları tekrar oynayıp zevk aldım, yazları, güzleri, baharları tekrar yaşayıp çocuk oldum, gençleştim, yaşlandım...
 Neticede bütün bunların yalnız bana ait olmadığına kanaat getirdim,  Benim bu hayat hikâyemde etrafımda olan insanlar bu satırları okuduklarında biraz gayretle kendilerini benim yerime koyup, büyüdüklerini, zaman, yer ve insanları, göç edip giden veya bu yolda olan anne, baba dost ve akrabalarını genç, dinamik zamanlarını hatırlayıp geçmişe gurur, özlemle bakıp zevk almaları, korkmadan tekrar gururla, torunlarına, yaşlanmağa yüz tutmuş çocuklarına, kazara ortaya çıkan eski çocukluk arkadaşlarına:
“İŞTE BÖYLE BÜYÜDÜK, BÖYLE YAŞADIK, BU GÜNLERE GELDİK”
Diyebilmeleri ve icabında beni de hatırlamaları için yazdım.  
Bizler ki yirminci asrın sonu, yirmi birinci asrın başlangıcını yaşamağa devam eden olgun insanlarız. Asrın teknolojisinin basitinde yaşayıp bugünkü dev adımlarla ilerlemiş teknolojiyle aşık atıp ona ayak uydurmağa bakan bizler halen geride kalan senelerin bıraktığı hayat tecrübesi, geçen anı ve yaşantıların neticesi olduğuna inanıyor geçmişi hasretle anıyorum.
................................................................................................................................





      BÖLÜM



İÇİNDEKİLER



SAYFA





1
Yeni bir yaşam
 4

2
Balat'a dönüş
 8

3
İlkokul başlıyor
12

4
Karne zamanı
16

5
Kış bitiyor
18

6
Sağlık sorunları
21

7
Bir cenaze, bir düğün
25

8
Kış günleri, yılbaşı
28

9
Purim lanu
31

10
Pesah evveli hamam sefası
34

11
Heybeliada'da yaz tatili
37

12
Yine kış
40

13
Florya
43

14
Kurtuluş'a göç
45

15
İkinci Karma İlkokulu
48

16
Okullar açıldı
51

17
Bar Mitzva
55

18
Terzi Mösyö Hayim
57

19
Futbol oynarken yaz geldi
61

20
Azınlıklar ve değişim
68

21
Musevi Lisesi
72

22
Tıp Fakültesi görünüyor
76

23
Diploma ve karar
80

24
Düğün, balayı
84

25
Ver elini İsrail
88

26
Ev sahibi olmak
92

27
Kipur savaşı
95

28
Sıkıntılı yıllar
99

29
Servis şefliği
102

30
İstanbul'da yaz tatili
104


Büyükada
106



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder