…………………………………………………………………………………………………..
Önsöz
…………………………………………………………………………………………………..
Biz insanlar hayatımız boyunca yaşantılarımızı, geçen olaylarımızı, sevinç
ve üzüntülü anlarımızı, yalnız tek şahıs olarak geçirdiğimizi zannederiz.
Hakikatte etrafımızdaki insanlar buna tam ortaktırlar. Ancak bu akış içinde
iken bunlar farkında olmayıp unutulur gider. Yaş ve zaman akışında, benzer
olaylar, unutulan etraf insanlarını, olayları hatırlatır ve onlardan örnek
alınarak aynı yanlışları tekrarlamamağa çalışılır. Ne demişler ’’Geçmişini
hatırla ki aynı yanlışa düşmeyesin’’
Geçmişi hatırlamak her zaman hoş olmasa bile o bizim geçmişimiz silmek,
unutmak mümkün değil.
Unutulmuş gibi zannedilen olaylar yaşantılar, çehreler zihnin bir yerinde
saklanır, orda durur, kalır. Onu yüzeye getirmek için çok küçük bir kıvılcım,
bir deja vu, bir söz, bir hikâye yeterlidir.
Yazmağa gayret ettiğim bu hayat hikâyesi esnasında geçen uzun senelere
rağmen her kelime, her satır, her paragraf, her sahife geçen olayları,
insanları, yerleri, kokuları, renkleri birbirlerini takip edip hatırladıkça,
kelime kelimeleri, satır satırları, sahife sahifeleri takip etti ve bu anlardan
sonra olayları tekrar yaşadım. Unuttuğum insanlarla haşır neşir oldum,
unuttuğum oyunları tekrar oynayıp zevk aldım, yazları, güzleri, baharları
tekrar yaşayıp çocuk oldum, gençleştim, yaşlandım...
Neticede bütün bunların yalnız bana ait olmadığına kanaat getirdim,
Benim bu hayat hikâyemde etrafımda olan insanlar bu satırları
okuduklarında biraz gayretle kendilerini benim yerime koyup, büyüdüklerini,
zaman, yer ve insanları, göç edip giden veya bu yolda olan anne, baba dost ve
akrabalarını genç, dinamik zamanlarını hatırlayıp geçmişe gurur, özlemle bakıp
zevk almaları, korkmadan tekrar gururla, torunlarına, yaşlanmağa yüz tutmuş
çocuklarına, kazara ortaya çıkan eski çocukluk arkadaşlarına:
“İŞTE BÖYLE BÜYÜDÜK, BÖYLE YAŞADIK, BU GÜNLERE GELDİK”
Diyebilmeleri ve icabında beni de hatırlamaları için yazdım.
Bizler ki yirminci asrın sonu, yirmi birinci asrın başlangıcını yaşamağa
devam eden olgun insanlarız. Asrın teknolojisinin basitinde yaşayıp bugünkü dev
adımlarla ilerlemiş teknolojiyle aşık atıp ona ayak uydurmağa bakan bizler
halen geride kalan senelerin bıraktığı hayat tecrübesi, geçen anı ve yaşantıların
neticesi olduğuna inanıyor geçmişi hasretle anıyorum.
................................................................................................................................
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder